KOKULARIYLA İZ BIRAKAN MEZOPOTAMYA: DİYARBAKIR

Etkinlik Tarihi

17 Dec 2022 Saturday

Etkinlik Konumu

/ saint george klisesi

Etkinlik Detayı

Mezopotamya bitkilerinden üretilen 3 bin 200 yıllık kokunun seri üretimi için geri sayım başladı
DİYARBAKIR’da Yukarı Mezopotamya bitkilerinden üretilen 3 bin 200 yıllık koku, parfüme dönüştürülerek, tarihi Saint George Kilisesi’nde sergilendi. Aromaterapist ve Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül, seri üretime de en kısa sürede başlayacaklarını belirterek, “Dünya kadınlar gününde tanıtımını yapacağımız bu kokular, aynı zamanda istihdama da önemli bir katkı sağlayacak” dedi.

Bir süre önce Şanlıurfa’da yapılan “Kokularıyla İz Bırakan Mezopotamya Sergisi’nin ikincisi kadim medeniyetlerin en önemli koku rotalarından Diyarbakır’daki Saint George Kilisesi’nde sergilendi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Koku Kültürü ve Turizmi Derneği iş birliğindeki sergiye Diyarbakırlı koku tutkunları katıldı. Mezopotamya topraklarında yetişen endemik bitkilerden elde edilen 3 bin 200 yıllık koku, parfüme dönüştürüldü. Parfüme de Mezopotamya’nın, toprak, tahıl ve bilgi Tanrıçası olan Nisuba ismi verildi. Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su ve Belediye Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi’nin yanı sıra Doç. Dr. Aytaç Coşkun, Doç. Dr. Cenker Atilla, Dr. Öğr. Üyesi Elif Hanar ve Parfüm Tasarımcısı, Aromaterapist ve Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül’ün katıldığı ve binlerce yıl önceki parfüm şişelerinin replikalarının sergilendiği programda numunelik 3 bin 200 yıllık koku, vatandaşların beğenisine sunuldu.

Diyarbakır ile Mardin arasındaki Zerzevan Kalesi’nden çıkan koku şişeleri ve koku kaplarının replikalarının yer aldığı sergide konuşan Ergül, Antik Çağ’da koku kültürünün yeşerdiği en önemli uygarlıklardan olan Sümer, Asur, Babil ve Hitit uygarlıklarının bulunduğu Mezopotamya havzasındaki Diyarbakır'ın, tarihte koku rotalarının en önemli duraklarından biri olduğunu söyledi. Ergül, “Koku kültürünü kokunun kullanılmış alanları uzman hocalarımızın eşliğinde araştırıp tekrardan gün yüzüne çıkarmak en büyük hedefimiz arasındadır. Bu bitkiler Mezopotamya topraklarında yetişiyor. Bire bir aynısı diyemiyoruz. Çünkü arasında çok büyük bir zaman kronolojisi var. Çağımıza uyarladığımız bu kokularla elde edilen bitkiler bu topraklardan yetişiyor. Yetişmeye devam edecek. Çoğaltarak yapmış olduğumuz parfümler hem Avrupa ülkelerinde hem de  diğer kıtalarda satışa çıkacaklar. Hakketmiş olduğu gururla burada ki topraklardan çıkan koku yine dünyayı sarmaya devam edecek. Biz yeni bir isim verdik. Mezopotamya Nisaba. Mezopotamya’nın tahıl, toprak ve bilgi tanrıçası. Tahıl topraktan geldiği için bu ismi verdik" diye konuştu. 

Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye başkan Vekili Ali İhsan Su, zaman geçirmeden seri üretime geçilmesi temmenisinde bulundu. Vali Su, şöyle dedi:

“Hocalarımızın 3 bin 200 yıl yerinde tablette kokunun yapılışı yazıyor. Koku işi ilk insan Adem Aleyhisselam’la beraber insan hayatında var olan bir şey olduğunu düşünüyorum. Bunları ticarileştirmek içinde yapacağız.”
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim Üyesi ve Antik çağdan kalma Cam kaplar üzerinde çalışan Doç. Dr. Cenker Atilla, “Bunlar dünyanın değişik ülkelerinde sergileniyor. Biz bunların birebir replikalarını yaptırıp Mezopotamya ve Anadolu odaklı sergi açtık. İlerde İzmir Bergama, Zerzevan kalesinde  çıkan buluntuların  analizlerini yaparak o dönemde yapılmış parfümlerin aynısı yaparak hem bölge halkına ticari gelir sağlayabilecek hem de turistleri çekmek için çalışmaları yapmayı planlıyoruz” dedi.